Grek müziği ve rebetiko - Ulviye Dikmen
grek, haber, kırıkkulak, manşet, müzik, yazıçeviri, yunan 01:46
Bir süre önce Düzce'de düzenlenen 'Grek Gecesi'ne katıldım. Öylesine güzel hazırlanmış bir organizasyondu ki tadı damağımızda kaldı. Özlemişiz iyi dostlarla güzel bir müzik eşliğinde keyifle yemek yemeği. Bu geceyi hazırlayan güzel insanlara bu vesileyle gönül selamı gönderiyorum ve teşekkür ediyorum. Ben de Grek müziğinin, rebetikonun tarihçesinden bilgi aktararak bu güzel geceyi hazırlayanların çabasına katkı sunmak istiyorum.
Rebetikonun coğrafi bölgesi modern Yunanistan’dır. Bunun asıl taşıyıcıları, özellikle alt tabakadan işsiz güçsüz insanlar ve rebetlerdir. Hapishane ve tekkeler (Rebetlerin haşhaş içtikleri meyhaneler), ana çalgısı bağlama ve buzuki olan rebetikoların çalınıp söylendikleri başlıca mekanlardır.
1922 yılı rebetikonun gelişmesinde ve yayılmasında dönüm noktasıdır. Bu tarih Yunanistan’da Küçük Asya Felaketi diye anılacaktır. Genellikle Yunanistan’ın büyük kent merkezlerine kitleler halinde gelen büyük sığınmacı dalgası, ülkenin toplumsal ve kültürel gerçekliğinde önemli değişiklikler meydana getirdi. Yaşadığı çevreden ayrılmış Rumlar, yoksulluk ve işsizlikle karşı kaşıya kaldılar ve rebetlerle aynı toplumsal yaşamı paylaştılar.
Çok sayıda sığınmacı kendi enstrüman ve müzikleriyle rebetlere katıldılar. Sığınmacı işadamları rebet müziğinin çalındığı kendi “Kafe Alan”larını açtılar. Böylece, hapishane ve tekkelerin dar sınırlarından kurtulan rebet müziği daha geniş toplumsal çevrelerinin duygularını dile getirmeye başladı. Bu sırada, tarım toplumunun müziği olan Yunan Halk Müziği doyum noktasına ulaştı ve ülkenin kentsel gelişiminden sonra artık insanlarda bir duygu uyandırmadı. Bir boşluk vardı ve bu boşluk sığınmacılar ve rebetlerle dolduruldu.
Müzik tarihçileri, rebetikonun 3 gelişme dönemi olduğundan söz ederler. 1) İzmir Dönemi (1922-1932): İzmir usulü “Kafe Aman” ların hüküm sürdüğü dönem. 2) Rebetikonun yeraltına inmesiyle karakterize edilen klasik dönem(1942-1952), 3) Popüler dönem: Rebetiko bu dönemde yeraltı sendromundan kurtuluyor ve Yunanistan’ın ulusal müziği haline geliyor.
REBETİS’LER...Rebetiko, rebetisler tarafından çalınıp söylenen müziktir. 'Asi ve kural tanımaz' anlamına gelen “Rebetis” terimi ayrı bir yaşam mantalitesi, davranışı, bakışı ve tarzı olan karakteristik bir erkek tipini tanımlıyor. Rebetis, toplum dışıdır, kurumsal güçlere hep meydan okur. Fakat onlara karşı militanca eylemlerde de bulunmaz. Toplumsal geleneklerin dışında olduğu izlenimini verir, bununla birlikte yasadışı olmaktan da kaçınır, yer altı dünyasıyla kendini özdeşleştirmez. Argo bir dil konuşur, her zaman silah taşır. Bir rebetis yoksul ve sıradandır. Egemen güçler onu outsider olarak tanımlar.
Bizdeki külhanbeylere benzetebileceğimiz rebetisler, Yunanistan'da ilk büyük kent merkezlerinin doğuşuyla ortaya çıkmışlardır.
Rebetiko'nun stili kendinden önce gelen müzikal formların etkisiyle biçimlenmiştir. Rebetikonun gelişmesinin ilk on yılında “İzmir stili" hakimdir. Kafe Aman müziği ilk on yıl boyunca egemen durumdadır. Karakteristikleri; belli bir makamda uzun, feryat eden enstrümantal ve vokal doğaçlamalar, şehvetli kadın sesi, göbek dansına benzer 4/4’lük ölçüyle çalınan ve tahrik edici ögeler taşıyan çiftetelli tarzı kıvrak bir danstır. Solo enstrüman melodisine oktav olarak çalan ikinci bir enstrüman eşlik eder. “ Kafe Aman”ların müzikal atmosferi apaçık Arap ve Türk etkisiyle güçlü bir oryantal havaya sahiptir. Çalgılar keman, lut, ud ve santur idi.
Sonraki yirmi yılın özelliği, Yunanistan’ın ürünü eski toplum dışıların, rebetikosunun dönüşüdür. Buradaki ana çalgı buzuki, bağlama ve daha sonra da gitardır. Şarkıcı bir erkektir ve sesi metalik, ahenksiz, kulak tırmalayıcı ağır bir tonda olmalıdır. Fakat asla tatlı ve seksi olmaz. Müzikal stili düz ve ağırdır. Şarkı genellikle buzuki tarafından çalınan bir taksimle başlar. Taksim bir makamda yapılan doğaçlamadır. Şarkının stiline ve atmosferine dinleyici sokmak için bir giriş görevi görür. Ritmik karakteri serbesttir. Oldukça sık olarak taksim bağlamanın sürekli olarak çalınmasıyla sürer. Kısa bir taksim iki mısra arasında yapılır. Şarkının en çok kullanılan ölçüsü Egeli zeybek dansının ölçüsü olan 9/8’dir.
GREK ÇALGILARI...Rebetkonun çalgıları, lut, buzuki, bağlama ve gitardır. Tipik bir rebetiko orkestrası buzuki, bağlama ve gitardan oluşur. Temel solo çalgı olarak buzuki en önemli rolü oynar. Taksim onunla çalınır ve şarkıya söz aralarında eşlik eder. Bağlamanın rolü birkaç istisna dışında sadece eşlik etmektir. Ritim ve armoni öğesi olarak kullanılır. Gitar akort basılarak çalınır ve melodiyi destekler.
Lut denen çalgının uzun bir boynu ve geniş bir gövdesi vardı. Buzuki, telli bir çalgıdır ve uzun o da boyunlu lut ailesine aittir. Benzer görünümlü çalgılar prehelenik uygarlıklarda da bulunabilir. Eski Yunanistan’da aynı enstrüman panduri olarak bilinirdi. Bizans döneminde tambura adı verilirdi. Tambura, rebetler tarafından kullanılan buzuki ile aynı morfolojik özellikleri taşır. Türk sazı da buzuki ile aynı aileye aittir.
Bağlama da küçük buzukidir. 40-60 cm.den daha uzun olamaz. Müzik aletlerinin ve şarkı söylenmenin yasaklanmasından itibaren kolayca saklanabilmesinde dolayı mahpusların tercih ettiği çalgı bu oldu. Bağlamanın akoru buzukiden bir oktav daha yüksek yapılır.
REBETİKO DANSLARIRebetiko dansları üç çeşittir.
Zeybekikos (Zeybek Havası): 'Dansların dansı' olarak görülür. Kökeni konusunda belirsizlik vardır. Zeybekikos, zeybeklerin savaş dansıdır aslında. Zeybekikos 9/4 yada 9/8’lik bir danstır. Solo dans edilir. Zeybekikos dansı içerde, genellikle bir tavernada yapılır. Halbuki bizde zeybekler açık havada dans ederler. Kıbrıs’ta kadınların da dans ettiği zeybekikoslar vardır.
Hassapikos (Kasap Havası): Osmanlı döneminde İstanbul’daki kasaplar, genellikle Arnavut Rumlarının soyundan geliyordu. Kendi loncalarının kutlamalarında kasap havası oynarlardı. Kasap havası 2/4’lüktür. Adımlar 4 ileri 1 geri olarak atılır. İki, üç kişiyle oynanır ve birbirlerinin omzuna ellerini koyarlar. Mükemmel bir senkronizasyon temel özelliktir.
Çiftetelli: Dans iki telli kemanla çalınmasından bu adı alır. 4/4’lük ölçüsü vardır. Çiftetellide adımlar yoktur ve genellikle kadınlar tarafından oynanır. Vücudun tahrik edici, iç gıdıklayıcı hareketlerinden oluşur. Ünlü göbek dansıyla birçok ortak özelliği vardır ve Kafe Aman’ların dansıdır.
YERALTI MÜZİĞİ...
Rebetiko aslında yeraltı dünyasının bir ürünüydü. Ekonomik gelişme sırasında şehirlerdeki yaşam koşullarının çok kötü olması, yoksulluk, hükümetlerin zorbalığı yoksul grupların ortaya çıkması için verimli bir ortam oluşturdu. İşte rebetikoyu doğuran varolma nedeni budur.Rebetiko politik bir müzik değil, basit bir protesto müziğiydi. Sıkıntı ve umutsuzluğun bir dışa vurumu, topluma uyum sağlayamayan, hiçbir sistemle barışık olmayan işsizlerin ve kopukların bir reddetme biçimi. Rebetiko, elbette Yunan kimliğine sahiptir. 1960’dan günümüze kadar Yunanistan’ın büyük ölçüde kentleşmesi ve batı modeline dayalı yaşam tarzının yayılması rebetikonun yaşamsal öğelerinin ortadan kalkmasına neden oldu, toplum dışı kişiler azaldı, ülkenin ve doğunun kültürel mirası modası geçtiği için reddedildi.
Grek müziğinin büyüsünü, çalgıların ve dansın bütünlüğünü anlayabilmek için Haris Alexiou'nun Grek festivalindeki konserini dvd'sini izlemenizi öneririm, gerçekten muhteşem bir müzik ziyafeti… 30 Haziran'da Bursa'da konser veren Alexiou bu akşam da İstanbul'da sahnede olacak.
Aşağıdaki linkte ise pek güzel bir rebetiko şarkısı var, sizin için...
Umut ve sevgimle...
ulviye.dikmen@hotmail.com
