Alo’nun Ruha Etkisi - Uğur Aksoy

En azından dürüst olduğumu söyleye bilirim ve ya telefonun başında kuracağım saçma yapmacık sahte kelimelerin yalancı dürüstlüğünü özetleye bilirim. Şiir sel bir yalan bulursam etkilenecek eminim. Ama kelimelerin aptallığı beni çok sarsıyor. Yani kendimi aptallaştırmam. Evdeki hafif sert, yüzeyi az yıpranmış koltuğun verdiği rahatsızlıkta birleşecek olan kelimeleri zorluyor ama ben sahte bir güzellik yaratmalıyım. Ki etkilensin. Ama bunun benim açımdan aptallık olduğu doğru. Çünkü hiç sevmediğim biri, hiç hayal etmediğim biri, hiç, hiç, hiç… Şuanda onun zihnine girişini betimlememle de düşük direngenliğimi özetliyor. Ama söylediğim gibi aptallık. Alo kelimesinin yani bu mantıksız her dilde çeviri ve telaffuzu aynı olan bu mantıksız kelimenin şahsi zihnimi böyle zorlayacağını anlayamazdım. Yada bir klasikleşmiş davranış olan radyo kanalından hitap edebilirim. Yada kapısına çiçekler yığar aptallığımla doğayı katledebilirim. İnsan olduğumdan her türlü zorbalığa erişebilir her türlü olanaksızı yapabilirim. Ama bu beni aptal edecekse ve bende bunu biliyorsam alo’dan sonra kuracağım cümlelerin zihinsel betimlemelerini neden düşüneyim. Üstelik bir hiç için. Ki telefonun fişi bile takılı değil. Bunu yeni fark edip saçmalıklarımı farklı yöne itmemde cabası oldu. Takıp bir aşk filmi izlesem de etkilenip alo desem. Ama bu en sahtesi olacaktır. Buda benim tarzım değil. Ve de ‘bu da benim tarzım değil’ değişimin atındaki sömürüye bakın. Bir tarz yaratmışım ve onu kendime ait etmek istiyorum. Aynı zamanda güneşin ayla olan o kavuşmaz ilişkisi gibi bir durum oldu bu. Belki de insanlar fark etmiyorlardır. Ben ayla güneşi öpüşürlerken gördüğümü iddia ederim. Nasıl mı yaptılar, hava ne aydınlık nede karanlıkken. Gün ağrıdığında havaya dikkat edin mavimsi bir edası olur. Etkileyici bir eda! Hele ki Fransız aşk şarkısı dinleyerek ve de müziğin başını piyano çekiyorsa onun mavisi denizde bile hissettirir sizi. Ama buda bir yalan ben ıslanmamıştım çünkü. Ona bir alo demek bu kadar zor işte. Şu piyanonun sesi nasılda güzel! Neyse işe gitmem gerek diye kalkıp hazırlansam ya. Ama işsiz oluşum buna da engel. Sanırım kabul etmem gerek ben bir tımarhanedeyim ve sizde bir delinin olmayan sevgilisine yakarışını dinliyorsunuz. Ama bir Fransız müziği hele de piyanoysa güneşin ve ayın nasıl seviştiğini görerek dinlemelisiniz…

Posted by Halksanat on 12:00. Filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0

0 yorum for Alo’nun Ruha Etkisi - Uğur Aksoy

Görüş belirtebilirsiniz

İletişim...

Her türlü eleştiri, görüş ve katkınızı admin@halksanat.orgadresine ya da iletişim formunu kullanarak iletebilirsiniz.

Yazarlar

dımtıs

Büyüteç

Loading...

2011 Halksanat --Copyleft