Hollywood Dışında - Uğur Aksoy
edebiyat, İşçi Filmleri Festivali 12:03
Sinemanın insanlarda bıraktığı etki elbette belirgin oluyor. Ama kimi sinema filmleri kökeninden, çıkış alanlarından kime neye neden hizmet ettiğini de ortaya koyuyor. Hollywood bunun başını çekiyor. Bizim anlayışımızda mısır yiyerek ve birkaç fantastik, kadınların sömürüldüğü, hayati yaşamsallığın dışında, sistemin filmleri var. Bu filmler ise insanları sistemleştirerek içlerindeki isyankârlığı alıyorlar. Birkaç Latin filmi dışında ve de oyuncuları dışında sinema perdelerinde isyanımız hayatımız veya kısacası biz yoğuz. Onlar var, reklamları, sahte ama pahalı kameraları var.
Günümüzde sinema biraz daha farklı hal aldı. Artık kitaplardan ötedeler. Alternatifi ise eskilerdeki Sovyet sineması oluşturuyordu. Ama bu güne değindiği kalitesi düşük! Çünkü Sovyetler bugün yok. Hollywood, yarattığı bu büyük akımla sömürülerini, ölümlerini doğrular oldu. Hollywood yani emperyalizm, köleleşmiş olan bu düzenin gövdesidir de aynı zamanda. Biz ise perdenin önündeki birkaç kişi gibiyiz.
Bu saltanatın aternatifi ise İşçi Filmleri Festivali oldu. Hollywood’un ötesine geçeceğine inanan birkaç yönetmen, birkaç film ve birkaç bizler varız. Güvencesiz çalışmalar, kadınların aşağılandığı ve de sinemanın arka yüzü olan oyuncuların köleleşmesi… İşçi Filmleri Festivali onların filmlerini çekiyor. Kameralar bize dönük. Şimdi bu oluşan alternatif sinemacılıkta bizler hem oyuncu hem de seyirci oluyoruz. Sınırsız bir sermaye, muhteşem kameralar yok ama harika senaryolar var. İşçi filmleri festivalinin geleceği açısından şu da kendini gösterdi. Artık yurtdışında…
Bu festivalin bir ayağı da geçtiğimiz sene Sarıyer’de mayıs ayı başında oldu. İçinde aynı zamanda müzikal bir coşkuda katan festival kendini gökkuşağı renklerine bürüdü. Keman gitar ve vurmalı çalgılarla sokağın sinemasını gösterdi. Sarıyer’in daha öncesinde görmediği bu etkinlik biçimi Sarıyer’in de o görkemli ve romantik havasını zenginleştirdi. İleriye dönük bir proje olan bu festivalde kameraların sokağa inmesi, Sarıyer gibi tarihi yerde olması da görsel bir büyü oldu.
Şimdi bir yanda Hollywood öbür yanda da biz olalım. Yani İşçi Filmleri Festivali olsun. Hayatımızın bir filmi olsun, o filmi biz çekelim ve biz izleyelim. Hollywood un perdesini yırtıp Şarlo ve Hacivat’ı yerleştirelim…
