Allahtan Korkmazlar, Türkülerden Korkarlar! - Zeynep ORAL

Haberi duyduğum an çoook gerilere gittim. Taa 1980’lerin ortalarındaydı.

12 Eylül fa
şizminin, insanların, emekçilerin, aydınların, hak arayanların, farklı olanların, düşüncelerini açıklayanların üzerinden silindir gibi geçtiği dönemde, bir avuç genç, müzik yapan benzerleri, yaşıtları arasından sıyrılmış, “Grup Yorum”u kurmuştu. 1985’ti. O sıralarda tanıdım onları. O korkunç sindirilmişliğin içinde özgürlüğe, direnişe öyle büyük bir açlık vardı ki, şarkıları, türküleri hemen kulaktan kulağa, ağızdan ağıza yayıldı. Onları gazete odamda ilk gördüğümde içimden “Ama bunlar daha çocuk!” diye geçirdiğimi anımsıyorum. Dirençleri sonsuzdu ve birçok çevreye örnek oluşturuyordu. Kuruluşlarından bir iki yıl sonra ilk plakları “Sıyrılıp Gelen” yayımlandı…

O gün bugün müziklerini, baskıya, haksızlı
ğa direnişle, sınıf bilinciyle, dillerin kardeşliği ve demokratik mücadeleyle bütünlediler.

O gün bugün kar
şılaşmadıkları zulüm, işkence, yasaklama, baskı kalmadı. Ama bunların hiçbiri onları susturamadı. Şarkılarının, türkülerinin, kayıtlarının çoğala çoğala yaygınlaşmasını önleyemedi.

O gün bugün grup elemanları de
ğişti, ilkeleri, mücadeleleri değişmedi.

***

Önceki gün kültür merkezlerine, evlere yapılan baskınlarda… (Tanrım, ne kadar sıradanmı
ş gibi yazılabiliyor şu bir önceki cümle… Farkında mısınız, artık nasıl da kanıksadık…) Yine gece yarılarından sonra, sabaha karşı saatlerde… Yine çevik kuvvet destekli, kapılar yıkılarak, gaz bombaları atılarak… İçeridekileri peşinen, önceden kesinlikle suçlu, azılı suçlu ilan ederek… (olmayacak… baştan cümleyi toparlamalıyım:)

Haber
şöyleydi: Önceki gün kültür merkezlerine, evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 36 kişinin üçü, Grup Yorum’un elemanlarıydı…

Gerekçe: “Yasadı
şı DHKP-C örgütüyle bağlantı…”

Avukatlar, insan hakları dernekleri, bütün bu baskılara “artık yeter!” diyenlere göre ise asıl gerekçe Grup Yorum’un son konserlerinde 100 bin ki
şiyi bir araya toplamış olmalarıydı…

Tamam…
İşin adını koyalım: Korkuyorlar!

Gelin de
şimdi Nâzım Hikmet’in “Korku” adlı; her tür baskıyla, zulme maruz kalan, linç edilmek istenen siyah şarkıcı /oyuncu Paul Robeson için yazdığı şiiri anımsamayın!

“Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robeson/ inci di
şli zenci kardeşim/ kartal kanatlı kanaryam/ türkülerimizi söyletmiyorlar bize. / Korkuyorlar Robeson/ şafaktan korkuyorlar,/ görmekten, duymaktan, dokunmaktan korkuyorlar./ Yağmurda çırçıplak yıkanır gibi ağlamaktan,/ sımsıkı bir ayvayı dişler gibi gülmekten korkuyorlar./ Sevmekten korkuyorlar, bizim Ferhad gibi sevmekten / (Sizin de bir Ferhad’ınız vardır, elbet Robeson, adı ne?)

Tohumdan ve topraktan korkuyorlar,/ akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar./ Ne iskonto, ne komisyon, ne vade isteyen bir dost eli sıcak bir ku
ş gibi gelip konmamış ki avuçlarının içine. / Ümitten korkuyorlar Robeson, ümitten korkuyorlar, ümitten. / Korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam / türkülerimizden korkuyorlar.”

***

Korkarlar elbet.

Haksız oldu
ğunu bilen korkar! Yalan söyleyen korkar! Zulüm, işkence eden korkar!
İnsanların yaşamlarıyla oynayanlar, siyanür tehlikesi varken “yok tehlike, bir şeycik olmaz” diyen korkar!

Gençlerin gelece
ğiyle oynayan, önce “şifre var ama kopya yok”, sonra “şifre yok” deyip bir seçme sınavı rezilliğiyle hayat karartanlar korkar!

Muhalif olanları, dü
şüncelerini ifade ettikleri için, hapislerde, hücrelerde süründürenler korkar!

Allahtan korkmazlar ama türkülerden korkarlar!
  

Posted by Halksanat on 13:02. Filed under , , . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0

0 yorum for Allahtan Korkmazlar, Türkülerden Korkarlar! - Zeynep ORAL

Görüş belirtebilirsiniz

İletişim...

Her türlü eleştiri, görüş ve katkınızı admin@halksanat.orgadresine ya da iletişim formunu kullanarak iletebilirsiniz.

Yazarlar

dımtıs

Büyüteç

Loading...

2011 Halksanat --Copyleft