Yusuf'un Gözleri - Özge Sapmaz

Ellerinde umudu taşıyan çocukların sesine uyanıyorum. Sabah saat 7.30.

-Bütün gece uyku girmemiş gözüme. Geceleri çadır soğuk oluyor. Rüzgâr naylonlarla dans ediyor. Fazla sesli. Bu ses korkutuyor beni. Bir ara sızmış olmalıyım.-

Sonra işte bu soğukta, karda, kışta üzerinde incecik bir kazak, pantolonu kalçasının altına kadar inmiş, ayakkabısının topuğuna basan, tabi ki çorabının topuğu yırtık, burnundan ağzına kadar yemyeşil sıvı akan... Ama gözleri umutla bakan, erkenden büyümüş olsa da yine de çocukluğunun peşinden koşan onu gerisinde bırakmayan çocukların sesi ile başladı gün. Masa tenisi raketi ve topu istiyorlar.

Burada bir düzen kurulmuş çoktan. Çocuk çadırlarında ki oyuncakların, sobaların çalınması gibi bazı kötü deneyimlerin ardından, gönüllü arkadaşlar çadırları 10.00'da açıp 15.30'da kapatma kararı almışlar. Bu yüzden geri çevriliyor çocuklar kapıdan kibarca.

Uyanıyoruz bütün çadır. Hızlıca yataklar toplanıyor. Çay suyu koyuyoruz. Tuvalet ihtiyacı için ikişer gruplar halinde 500 metre uzaklıkta, Kızılay”ın kurduğu Mevlana Kent”e gidiyoruz. Kahvaltı için kendimize bir güzellik yapıp, yumurta almaya karar verdik. Bakkalda kentin sorumlusu ile karşılaşıyoruz. Yakında bu konteynır kentin kapatılacağından söz ediyor bize ve artık yemek dağıtımının kesileceğinden. Esnaf iş yapamamaktan şikâyetçi diyerek haklı gerekçeler buluyor. Yanımdaki gönüllü arkadaş kısa süreli tartışmaya giriyor. Ben sesimi dahi çıkarmıyorum. Çocukların gözlerindeki ışık, büyüklerde yok. Onların gözlerinde korku hâkim. Biraz da çirkinlik...

Yumurta yiyecek olmamızın sevincini unutuyorum. Bileklerimi biraz aşan karın içinde, yalpalayarak çadıra doğru yürüyorum. Kar gözlerimi alıyor. Gökyüzüne bakıyorum... Sadece gri... Kaldığımız çadıra yaklaşırken, fotoğraf çekiyor bir diğer arkadaşımız. Deklanşörün "klik" sesi makineli tüfek gıcırtısı gibi geliyor. Kulaklarım uğulduyor. Kimseye tek bir söz söylemeden yatağa uzanıp gözlerimi kapatıyorum.

Çirkin bakışlı, kapkara, kocaman adam ile kirpikleri upuzun, iri ela gözlü, gülen yüzüyle 10 yaşındaki Yusuf aynı karedeler... Elimi Yusuf”a uzatıyorum. “Öğretmenim hiç gitmeyin, gitmeyin” diyor!

Fonda bir müzik:"Biz büyüdük ve kirlendi dünya"

19.02.2012

Posted by Halksanat on 15:01. Filed under , , , . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0

0 yorum for Yusuf'un Gözleri - Özge Sapmaz

Görüş belirtebilirsiniz

İletişim...

Her türlü eleştiri, görüş ve katkınızı admin@halksanat.orgadresine ya da iletişim formunu kullanarak iletebilirsiniz.

Yazarlar

dımtıs

Büyüteç

Loading...

2011 Halksanat --Copyleft